Yaz Deftere ekibi, bu hafta rüzgârın tersi istikamette yol almaya karar veriyor ve muhabbete basketbol ile voleyboldan başlıyor. Ana gündemimiz elbette A Milli Erkek Basketbol Takımımızın EuroBasket 2025’teki yarı final başarısı ve Filenin Sultanları’nın Dünya Kadınlar Voleybol Şampiyonası’nda elde ettiği ikincilik. Sırbistan’ın Nikola Jokic çevresinde yapamadıkları ve milli takımızın Alperen Şengün etrafında kurguladığı oyunundan bahsederek söze giren Bağış Erten ve İnan Özdemir devamında turnuvaya veda eden takımları, Avrupa kıtasını ve koçluğu masaya yatırıyor: İspanya, Litvanya gibi Avrupa’nın ekol ülkeleri birer birer elenirken neden Gürcistan ve Finlandiya çeyrek finalde? Avrupa kıtasında yaşanan yerel liglerdeki kaliteli oyuncu kıtlığı ile Avrupa basketbol şampiyonası arasında bir bağlantı var mı? Ergin Ataman’ın oyuncu ve ego yönetimi ile basketbol koçluğu başta olmak üzere antrenörlük kavramının değişimi beraber değerlendirilebilir mi?Geride bıraktığımız haftada milli takımlarımız âdeta yarışa girdi. Eda Erdem’in finalin ardından verdiği demeç, İtalya ve Brezilya gibi ülkelerin geçmişte aldığı mağlubiyetler ve “kaybede kaybede kazanma” kavramı üzerine sohbet eden Yaz Deftere ekibi, “Oraların takımı olma” halini, voleybol ülkesi olmaya giden yolu ve final kaybetmenin bir başarı kriteri durumuna gelmesini masaya yatırıyor. Sporun ülke siyasetinden azade kalması ise imkânsız. Yaz Deftere ekibinin bu gündemki sorusu ise şöyle: Voleybol takımı için ayarlanan ancak sonrasında iptal edilen kutlamalardan ve organize edilmeyen üstü açık otobüs yolculuklarına nasıl bakmalıyız?Rüzgâra Karşı bölümünde ilk durağımız Konya oluyor. İspanya’nın erkek futbol takımımız karşısında aldığı 6-0’lık galibiyet, İspanya takımı üzerinden yapılan 2008 karşılaştırmaları, yedekten giren Rodri örneği işin İspanyol kısmı. Bizim tarafta ise gruptan çıkma hesapları, Gürcistan karşısındaki oyunumuz var. Fenerbahçe’nin teknik direktörlük koltuğu için yaptığı Domenico Tedesco hamlesi ise bu hafta futbolun kendine has ürettiği gündemlerden bir diğeriydi. İtalyan teknik direktörün sezonun bu noktasında göreve getirilmesini, eylül ayında geldiği bir ülkede etrafını ne kadar tanıyabileceğini ve 10 gün sonra yapılacak başkanlık seçimlerini aynı kapta bir araya getirsek o karışımdan ne elde ederiz? Cevabı Yaz Deftere’de.Bağış Erten ve İnan Özdemir’le Yaz Deftere, Oksijen TV ve Oksijen Podcast'te.